Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, 12 Punto’da olası İstanbul depremi, deprem dirençli kentlerin nasıl kurulacağına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Görür, deprem dirençli kentler için yapılması gerekenleri 6 başlıkla sıralarken Türkiye’nin deprem gerçeğiyle ilgili uyarılarda bulundu. Deprem bilimci, “Türkiye’de hiçbir yer yoktur ki depremden uzak olsun. Türkiye’nin her yeri az çok ve er geç depremle sınanacaktır” ifadesini kullandı. “Bu depremlerin olacağını, ‘geliyor gelmekte olan’ dediğim, 99’dan beri söylüyorum” diyen Görür, “Halbuki bir deprem bölgesinde yapılabilecek en kötü şey yeni bina yapmaktır” uyarısında bulundu.
“Sarıyer’de geziyorum. Hangi yolun uçacağını, nereye uçacağını, hangi evleri toprak altında bırakacağını biliyorum. Bunları düzeltmek mümkün, depremi mi beklemek zorundayız” ifadelerini kullanan Görür, ‘depremi konuşmayalım’ diyenlere de tepki gösterdi. Ayrıca Görür, ismini vermeden Yüksek inşaat mühendisi, mimar Yoshinori Moriwaki’yi eleştirdi. Görür, “Bana göre onu depremle ilgili çıkartmamaları lazım. Depremi bilmiyor adam. Japon olduğu için depremi bilir zannediyorlar. İsmini de söylemeyeyim. Adam inşaatçı, inşaatla ilgili konuşsa konuşsun yani, ama depremle ilgili konuşuyor” dedi.
Prof. Dr. Naci Görür’ün açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Türkiye’de hiçbir yer yoktur ki depremden uzak olsun. Türkiye’nin her yeri az çok ve er geç depremle sınanacaktır. Önemli olan ne zaman ve nasıl sınanacağı değildir. Bulduğum yerin özelliklerine göre kentleşme yaparsam, yerleşim alanlarını geliştirirsem orada güvenle nesiller boyunca sağlıklı yaşarım. Depremi konuşmayalım aman söylemeyelim diyeni beni affetsinler cehalet olarak görüyorum.
Bu depremlerin hepsi yazılmıştı, çizilmişti. Bu depremlerin olacağını, ‘geliyor gelmekte olan’ dediğim, 99’dan beri söylüyorum. Siz depreme hazırlama gibi bir iradeniz yoksa, yapmazsanız… Şimdi de öyle bütün belediye başkanları çıkıyor, gelirsem 2 bin tana ev yapacağım diyor. Onun kafasında depreme hazırlama ev yapmakla oluyor. Halbuki bir deprem bölgesinde yapılabilecek en kötü şey yeni bina yapmaktır. Çünkü nüfusu artıyorsun.
Şimdi bizim burada bir Japon var, arada sırada çıkıyor. Bana göre onu depremle ilgili çıkartmamaları lazım. Depremi bilmiyor adam. Japon olduğu için depremi bilir zannediyorlar. İsmini de söylemeyeyim. Adam inşaatçı, inşaatla ilgili konuşsa konuşsun yani, ama depremle ilgili konuşuyor. Ona sordular bir gün, hoşuma giden bir şet olduğu için anlatacağım. ‘Bu denetimi nasıl sağlıyorsunuz’ diye sordular. Gözleri fal taşı gibi açıldı. ‘Bizim memlekette halkımız böyle işler yapmaz ki’ dedi. Böyle bir halka depremi dizginlersin.
Sarıyer’i örnek göstererek uyardı
Sarıyer’de geziyorum. Hangi yolun uçacağını, nereye uçacağını, hangi evleri toprak altında bırakacağını biliyorum. Bunları düzeltmek mümkün, depremi mi beklemek zorundayız. İSKİ’de danışmanlık görevimde var. Belli sayıda İstanbul’daki barajların deprem dirençli olmadıklarını gördük. Genel Müdürümüz kalktı, Devlet Su İşleri’ne yazdı. Önce yok mok dediler baktılar pabuç pahalı geldi İSKİ ile oturdu, anlaşma yaptı. E yani Allah aşkına sen şimdiden bunu görebilirsin. Çünkü depremde yıkılacağı bariz bir baraj yıkılırsa binlerce insanı da alıp götürecek.
“Marmara Bölgesi çökerse bütün Türkiye diz üstü çöker”
Marmara Bölgesi’nde ekonomi ve sanayi depreme hazır mı? Depremde ekonomi çökmemeli. Eğer Marmara Bölgesi çökerse bütün Türkiye diz üstü çöker. Türkiye’nin ne ekonomik ne de siyasi bağımsızlığı kalır.
Bakın 6 madde var bunların hiçbiri yapılmayacak şeyler değil. Yarın düdük çalsınlar deprem hazırlığına başlıyoruz. Sokağa inmek mümkün. En basiti yönetim… Toplarsın yönetimi. Halk, hemen Milli Eğitim Müdürü, en azından 80 okula yazarsın. Altyapı, İSKİ’yi hemen devreye alırsın. Problemli olan yerler belli. Ne kadar boru alınacak, talimat verirsin. Hemen yarın başlanır, neyi bekliyoruz?